Kedinin Ataları ve Evcilleşmesi

Evcil kedilerimizin ataları tam anlamıyla açıklığa kavuşmuş olsaydı, çok garip olurdu! O kadar çok bilinmeyen var ki, asıl nesli tarihin karanlıklarında kaybolacaktır. Uygun bir zamanda kendinize nereden geldiğini sorsanız, hayvan size anlayamadığınız gözleriyle sıkıntılı, belki de biraz eğlenmiş olarak bakacak ve büyüm bir olasılıkla kuyruğunun ucunda kısa bir titreşim belirecektir. Aslında bununla da her şey söylenmiş olur: “Ben burdayım, benim asıl neslim seni hiç ilgilendirmez… Şimdi bunları bırak da benim varlığımın tadını çıkarmaya bak…”

kedilerin Ataları

Eğer bu konuda daha çok şey öğrenmek istiyorsanız, bilim adamlarının yaptıkları araştırmaların sonuçlarına bir göz atalım: Evcil kedilerin ataları olarak iki vahşi küçük kediden bahsedebiliriz. İlki, Avrupa’daki bazı ormanlık bölgelerde günümüzde çok azalmış olan vahşi Avrupa kedisidir. Bu vahşi kediler aşırı derecede ürkek yaratıklardır. Elde büyütülmüş yavruları bile insanlara alışamıyor. Diğeri ise bunlara göre daha geçimli olan Afrika Falb kedisidir. Bu tür, yerleşim bölgelerinin yakınlarında bulunur ve hatta bu vahşi kedilerin gelişmiş olanlarını bile zamanla ve sabırla evcilleştirebilirsiniz.

Vahşi bir Avrupa kedisi ile evcil bir kediyi yan yana getirdiğiniz anda vücut yapılarındaki farklılıkları çok net bir şekilde görebiliriz. Vahşi kedi daha yapılı ve daha kuvvetlidir, ayrıca kuyruğu daha kısa ve kalındır. Farklılıkları bazı kedilerde daha zor algılayabilirsiniz. Belki bir yerde çok gelişmiş ve çok renkli evcil bir erkek kediye, ardından da çökmüş ince vahşi bir dişi kediye rastlarsınız; bu durumda tecrübeli avcılar bile şüpheye düşebilir! Falb kedisi de evcil bir kediye benzemektedir.

Kedilerimiz Vahşi Kedilerin Özelliklerini Korumuştur

Kısaca: Vücut yapılarındaki farklılıklar, onları ayırt edebilmek ve hangi türün temsilcisi olduklarını bulabilmek için kullanılabilecek belirgin farklılıklar değildir. Bizim evcil kedimiz görünüş itibariyle birçok vahşi kedinin özelliklerini korudu, değişik cinsler yetiştirme çalışmaları sevindirici bir şekilde çok azdır. İşin zor tarafı, gerçek olan, adı geçen üç kedi türü kendi aralarında rahatça çiftleşebiliyorlar. Birçok uslu çiftlik kedisi, orman gezisinde vahşi bir erkek kedinin cazibesine yenilmiştir. Daha sonra doğan yavruların neden bu kadar ürkek ve saldırgan oldukları merak ediliyordu. Bu önemli bir noktadır: Evcil ve vahşi kediler arasındaki çiftleşmelerde; yavrular, karakter bakımından vahşi tarafın özelliklerini alır.

Kedilerimiz Vahşi Kedilerin Özelliklerini Korumuşlardır

Buna karşın Falb kedilerinin evcil kedilerle çiftleşmeleri çok daha geçimli oluyor ve bunun sonucunda doğan yavrular insana çabuk alışıyorlar. Bu da Falb kedisinin, evcil kedilerdir ataları olabileceğini göstermektedir. Dil bakımından da Afrika’yı gösteriyor. Bizim “kedi” sözcüğümüz, İngilizce’de “cat”, Fransızca’da “chat”, İspanyolca’da “gato”, Almanca’da “katze” Afrika’da “kadiz” sözcüğüne benzemektedir. Falb kedisinin evcil kedinin öncüsü olduğunu gösteren en belirgin işaret evcilleştirmenin doğuşundadır. Bu da büyük bir olasılıkla 5 bin yıl önce Mısır’da olmuştur. Çünkü bu döneme ait araştırmalarda evcilleşmiş küçük kedilerin ilk resim tasvirleri bulunmuştur.

Her zaman hoşça kullanılan ve kedinin kendi kendini evcilleştirdiğini, yani insanın etkisi olmadan bu işi gerçekleştirdiğini, yani insanın etkisi olmadan bu işi gerçekleştirdiğini vurgulayan bir teori vardır. Eski Mısırlı’lar buğday ekiyor ve bunları büyük silolara koyuyorlardı. Bu da yok edilemeyecek kadar fare çekiyordu. Bu hayvanların peşinden, onların doğal düşmanlarından Falb kedileri gelmekte idi. Hayvanlardan anlayan Mısırlı’lar bunun yararını kısa sürede kavrayarak bu kedileri beslemeye ve bakmaya başladılar. Böylece kedilerin de insanları kabul etmeleriyle çok yakın bir bağ kurulmuş oldu. Şunu düşünebilir misiniz?

Kedilerimiz Vahşi Kedilerin Özelliklerini Korumuştur

Kedi kendi amacını gerçekleştirmek isterken insana büyük bir yararı dokundu ve insanın ona bakmasını ve korumasını onayladı. Kedilerin gözle görülür gururları tarihte geçen bu olaylar yüzünden olsa gerek, ne dersiniz? Dedikodulara bakılırsa kediler arasında insanları nasıl fethettikleri, hatta nasıl parmaklarının ucunda oynattıkları söylentisi dolaşıyor. Kedilerin dünyaya nasıl yayıldıkları çok açık bir şekilde takip edilebiliyor. Başlangıç noktası büyük bir olasılıkla Mısır’dır.

Kedilere Koyulan Ülke Dışına Çıkma Yasağı

Orada yaşayan insanlar bu hayvana o kadar çok değer veriyorlardı ki, onun için ülke dışına çıkarma yasağı koydular. Fakat bu yasak, bu güzel ve yararlı yaratığın dünya üzerindeki zaferine engel olamadı. Yaklaşık 2500 yıl önce Yunanistan’da ilk kedi resimleri ve heykelleri görülmeye başlandı. Romalılarda olduğu gibi orada da kemirgen hayvanlara karşı evcil sansar kullanılıyordu. Kedi, egzotik ve seçkin bir yaratık olarak görülüyordu.

Kedilere Koyulan Ülke Dışına Çıkma Yasağı

Sonunda yine Romalı’lar kedinin kuzey Avrupa’da yaygınlaşmasına katkıda bulundu. Bunu, vahşi kedilerin ya da yarı vahşi kedilerin insanların peşinden gittikleri gibi düşünmeyin. Bu akıllı hayvanlar bugün de olduğu gibi o günlerde de rahat yolculuk etmeyi seviyorlardı. Örneğin: Gemilerde fareleri yediklerinden yararlı oluyor, bu nedenle de gemiciler tarafından besleniyorlardı. Böylece barışçı bir şekilde Asya’yı ve diğer yerleşim yerlerini fethettiler. Şunu da belirtmiş olalım; gemilerden ıssız adalara kaçabilmeyi başaran kediler oradaki küçük hayvanlar için çok büyük bir tehlike oluşturuyorlardı.